Yaşlanma ve çevresel koşullara bağlı olarak cildin normalde üretmesi gereken kimyasalları artık yeterince sentezleyememesine bağlı olarak yaşlanma ortaya çıkar. H100 aşısı, cildin kendi kendini onarmak ve sürekli olarak yenilemek için ihtiyacı olan bir çok bileşeni içeren güçlü bir kokteyl olarak tarif edilebilir.
Hyaluronik asit yüksek miktarda nem tutma kapasitesine sahip moleküler yapısı nedeniyle cildin sürekli nemli kalması açısından hayati öneme sahiptir. Zengin içeriğiyle derin dokuları eksiksiz besleyen H100 aşısı hyaluronik asit bazlıdır. Cildi etkili bir şekilde, uzun süre kalıcı olarak nemlendirir. Bu sayede derin dokularda başlayan gençleşme ve kendini onarma süreci ile ortaya çıkan sonuçları, H100 aşısının faydaları olarak sıralayabiliriz.
Cilt gençleştirme, boyun ve dekolte gençleştirme, el gençleştirme gibi çok net uygulama alanları olan H100 aşısı, göz altı bölgesinde de kullanılabilen, son derece efektif bir cilt gençleştirme içeriğidir. Uygulama yapılan bölgelerde:
Çok ince iğneler kullanılarak yapılan H100 lokal anestezi ile yapılan acısız ağrısız bir uygulamadır. H-100 aşısının ne yoğunlukta uygulanacağı cildin durumuna göre değişir. Yaşlanmanın etkileri arttıkça, zerk edilen aşı miktarı ve enjeksiyon noktalarının yoğunluğu da artar.
İşlem süresi ortama 25-30 dakika kadardır. Uygulama sırasında oluşması ihtimali olan hafif kızarıklıklar klinikten ayrılana kadar geçmiş olur ve hasta günlük yaşantısına, belli hassasiyetleri gözeterek, kaldığı yerden devam edebilir.
H100 aşısı, 30-40 yaş arası, düzenli bakım yapılan, çok yıpranmamış ciltlerde 2-3 hafta arayla 2 seans şeklinde uygulanır. 40 yaş üstü ya da yaşlanma etkileri belirgin olan kişilerde 1-2 hafta arayla 4 seansa kadar planlanabilir. Yılda iki defa kür halinde uygulanması önerilmektedir.